Son günlerde dünya gündemini sarsan Trump-Putin zirvesi, Avrupa'da birçok ülkenin liderleri tarafından şiddetle eleştirildi. Avrupa Birliği'nin bu konuda nasıl bir tavır alacağı ve ABD-Rusya ilişkilerinin geleceği merak konusu. Peki, Avrupa liderlerinin bu zirveye verdikleri tepkiler neler? İşte detaylar.
Trump ve Putin arasındaki son görüşme, dünya genelinde büyük yankı uyandırırken, Avrupa liderlerinin tepkileri de oldukça sert oldu. Uzmanlar, bu zirvenin dünya barışına ve Avrupa'nın güvenliğine olan olumsuz etkilerinden endişe duyuyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirveyi 'riskli bir adım' olarak tanımladı. Merkel, 'Dünya, iki süper gücün anlaşmazlıklarını çözdüğü bir zemin değil, birbirlerini daha da güçlendirdikleri bir alan haline geliyor' diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise zirvenin 'kapsayıcı ve dengeleyici bir yaklaşıma sahip olması gerektiğini' vurguladı. Macron, 'Rusya'nın Avrupa'ya yönelik tehditleri göz ardı edilemez. Bu nedenle, ülkemiz için güvenli bir gelecek oluşturmak adına güçlü bir birliktelik hayati önem taşıyor' ifadelerini kullandı. Avrupa'nın güvenliği konusunda güçlü bir birliktelik mesajı veren liderler, kendi ülkelerinin stratejik çıkarlarını korumak için tüm güçlerini bir araya getirmek gerektiğine inanıyor.
ABD-Rusya ilişkileri, tarihi olarak tartışmalı bir zemin üzerine inşa edilmiştir. Soğuk Savaş döneminden alışık olduğumuz bu iki süper gücün sürekli bir çatışma halinde olduğu biliniyor. Ancak son dönemde Trump'ın yaklaşımı, bu ilişkilerin daha da karmaşık bir hal almasına yol açtı. Trump'ın Putin ile gerçekleştirdiği bazı görüşmeler, Avrupa'nın endişelerini arttırdı. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'da gerçekleştirdiği askeri faaliyetler, Avrupa ülkeleri tarafından dikkatle izleniyor.
Son Trump-Putin zirvesinde, iki lider arasında yapılan görüşmelerin içeriği hakkında belirsizlikler bulunuyor. Ancak Avrupa liderlerinin yaptığı açıklamalar, bu belirsizliklerin derinleşmesine neden oluyor. Birçok uzman, bu tür görüşmelerin Avrupa'nın güvenliğini zayıflatacağını ve Rusya'nın Avrupa üzerindeki etkisini arttıracağını savunuyor. Özellikle, NATO'nun bu tür zirvelere karşı yapacağı muhalefetin Avrupa bütünlüğü açısından kritik olduğunu belirtiyorlar.
Avrupa'nın güçlü liderleri, Amerikan yönetiminin izlediği bu politikaların kendi ülkeleri üzerindeki olası etkilerini değerlendirmek için harekete geçmeye hazırlanıyor. Sıklıkla yapılan diplomatik görüşmeler ve güvenlik zirvelerinin artması, Avrupa'nın bu konuda daha kararlı bir yaklaşım sergileyeceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Trump ile Putin arasındaki zirve, Avrupa'da büyük bir tartışma yaratmayı başardı. Avrupa'nın liderleri, bu duruma karşı net ve kararlı tavırlarını ortaya koyarak, güvenlik ve dayanışma vurgusu yapıyor. Gelecek süreçte, ABD-Rusya ilişkilerinin nasıl şekilleneceği ve Avrupa'nın bu ilişkilerden nasıl etkileneceği merakla bekleniyor.