Bursa, Türkiye’nin en değerli doğal kaynaklarına sahip şehirlerinden biridir. Ancak, geçtiğimiz günlerde yaşanan büyük orman yangını, doğanın zenginliğine ağır bir darbe indirdi. Yangın, yaklaşık 3 bin hektar orman alanının yok olmasına neden oldu. Bu kadar büyük bir alanın tekrar eski haline gelmesi için en az 100 yıl geçmesi gerektiği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Bu olay, hem doğa hem de ekosistem açısından ciddi kayıplara neden olurken, sinirleri de oldukça gerdi. Yangının ardından gelen acı bilanço, çevrecileri ve doğaseverleri düşündürüyor.
Yangının çıkış sebebi henüz tam olarak belirlenememiş olsa da, kuraklık ve yüksek sıcaklıkların etkili olduğu düşünülüyor. Yaz ayları, Bursa’da her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sıcak geçti. Ayrıca, bölgedeki ağaçların kuru olması ve yeterince bakım yapılmaması nedeniyle yangınların meydana gelme riski artmış durumda. Yetkililer, bu tür felaketlerin önüne geçebilmek için, ormanlarımızın düzenli olarak bakıma ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Özellikle orman köylerinde yaşayan halka, yangın öncesi eğitimlerin verilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.
Yangın sonrası ekosistem üzerinde oluşacak olumsuz etkiler, yalnızca ağaçların yok olması ile sınırlı kalmayacaktır. Yangın, böceklerden kuşlara kadar birçok canlıyı da olumsuz etkileyecek. Hayvanların yaşam alanları yok olmuş durumda ve bu durum, türlerin yok olma riskini artırıyor. Yangın sonrası elde edilen veriler, ormanların tekrar sağlığını kazanması için uzun zaman gerektiğini ortaya koyuyor. Bu durum, ekosistem dengesinin de bozulmasına yol açacak. Güçlü ve sağlıklı bir ormanın ortadan kalkması, iklim değişikliği ve hava kalitesi üzerinde de ciddi etkilere neden olacaktır.
Doğaya ve çevreye duyarlı bireylerin bu tür olaylara daha fazla ilgi göstermesi gerektiği, Bursa'daki bu olayla birlikte bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Yangın sonrası tekrar ağaçlandırma çalışmaları yapılacak olsa da, bu süreç oldukça zaman alacaktır. Her bireyin doğayı koruma ve bu tür felaketlerin önüne geçme konusunda üzerine düşeni yapması son derece önemli. Sürdürülebilir orman yönetimi ve çevre bilinci, bu tür olayların yeniden yaşanmaması için toplumsal bir sorumluluk haline gelmelidir.
Son olarak, Bursa’nın yeniden yeşermesi için gerekli adımlar atılırken, bu tür felaketlerin önüne geçebilmek için bilinçlenmek; doğaya sahip çıkmak ve ağaçların korunmasına yönelik çalışmalara destek olmak hepimizin görevi. Doğal güzelliklerin korunması gelecek nesillere bırakmamız gereken en önemli miras olacaktır. Bursa’nın ormanları bir an önce eski günlerine dönmeli; tekrar yaşanabilir ve bakımlı bir ekosistem haline gelmelidir.