Mayıs ayında Türkiye genelinde araç satışlarının belirgin bir artış göstermesi, otomotiv sektörünü hareketlendirirken, pek çok uzman bu durumu farklı açılardan değerlendiriyor. Araç alımında yaşanan bu artış, yalnızca iç piyasaya değil, aynı zamanda küresel otomotiv dinamiklerine de yön veren bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Bu yazımızda, Mayıs ayında neden bu kadar çok aracın satıldığını, bu durumun arkasında yatan sebepleri ve gelecekte otomotiv sektörünü nelerin beklediğini inceleyeceğiz.
Mayıs ayında Türkiye'de otomobil ve hafif ticari araç satışı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %30 oranında bir artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, toplamda 50 binin üzerinde yeni araç satışı gerçekleştirildi. Sadece otomobil satışlarının ise 40 bin civarında olduğu belirtildi. Bu durum, hem üreticilerin hem de bayilerin yüzünü güldürürken, otomotiv pazarındaki rekabetin daha da kızıştığını gösteriyor.
Bu artışın sebeplerini incelerken, öncelikle ekonomik faktörleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Sıfır araç alacak olan tüketiciler, vadeli ödemelerin ve uygun faiz oranlarının sağlanmasının yanı sıra, otomotiv sektöründe yaşanan üretim artışının da etkisiyle hareketlendi. Özellikle hükümetin sağladığı teşvikler, tüketicilerin alım gücünü arttırarak piyasayı canlandırdı.
Mayıs ayında en çok satan araç segmentleri arasında SUV ve hatchback modeller dikkat çekiyor. Tüketicilerin geniş iç hacim ve konfor arayışları, SUV modellerine olan talebi artırırken, şehir içi kullanım için pratik ve ekonomik alternatif arayanlar hatchback modelleri tercih etti. Bunun yanı sıra, elektrikli ve hibrit araçlara olan ilgide de kayda değer bir artış gözlemlendi. Çevre dostu araçların artan popülaritesi, hem çevresel kaygılar hem de hükümet teşvikleri nedeniyle artan bir talebe dönüşüyor.
Otomotiv sanayinin çehresini değiştiren bu değişimler, aynı zamanda yerli üretimi de destekliyor. Yerli markaların araçları, tüketiciler tarafından daha fazla tercih edilirken, bu durum ülke ekonomisine olumlu katkılar sağlamaktadır. Özellikle Covid-19 sonrası yaşanan malzeme tedarik sorunları, yerli üretim yapan firmalara yönelimi artırdı ve tüketiciler, yerli üretim ile dışa bağımlılığı azaltma olgusunu önemsiyor.
Önümüzdeki aylarda, artan satışların devam edip etmeyeceği ise bir merak konusu. Ekonomik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki değişiklikler ve genel piyasa durumu, araç satışlarını direk etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Mayıs ayında yaşanan artış, otomotiv endüstrisinin toparlanma sürecinin başlayabileceğine dair umut verici bir gösterge olarak değerlendirilebilir. Otomotiv sektörü profesyonelleri, beklenilen teşviklerin ve geliştirmelerin devam etmesi durumunda, yılın ikinci yarısında da benzer bir ivmenin süreceğini öngörüyorlar.
Sonuç olarak, Mayıs ayında yaşanan araç satışlarındaki artış, yalnızca bir piyasa hareketliliği değil, aynı zamanda Türkiye otomotiv sanayisinin sağlam temeller ve gelişim potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Tüketicilerin yeni bir araç alma evresine girmesi ve sektördeki dinamiklerin daha da hareketlenmesi, bu alandaki potansiyelin büyüdüğünün en büyük delili. Gelecek aylarda, otomotiv pazarındaki bu canlanmanın sürüp sürmeyeceğini ise birlikte göreceğiz.