Yaz aylarının gelmesiyle birlikte, her yıl olduğu gibi eğlence ve dinlence sezonu açılıyor. Ancak, bu dönem aynı zamanda internet üzerinden tehlikeli ve ölümcül maddelerin satışında da ciddi bir artışa neden oluyor. Özellikle gençler arasında popülerleşen ve sosyal medya aracılığıyla kolayca ulaşılabilen yasa dışı maddeler, sağlık risklerini artırarak dikkat çekiyor. Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler? Ve bu maddeler gerçekten ne kadar tehlikeli?
Yaz ayları, insanların serinletici içeceklere, eğlencelere ve tatillere yöneldiği bir dönemdir. Bu durum, gençlerin sosyal baskılar altında bulundukları, daha fazla deneyim edinmek istedikleri ve eğlenceli zaman geçirmek amacıyla risk alma isteğini artırıyor. Özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşması, gençlerin bu maddelere daha kolay ulaşabilmelerini sağlıyor. Bunun yanı sıra, yaz aylarının getirdiği rahatlık hissi, birçok gencin uyarıcı ve hayal gücünü etkileyen maddelere yönelmesine neden oluyor.
İnternetteki sahte hesaplar ve darknet (karanlık ağ) mecraları, bu maddelerin satışını kolaylaştırırken, gençler arasında oluşan 'deneyim' algısı da durumu tetikliyor. Bu maddelerin güvenli olduğuna dair yanıltıcı bilgiler, gençlerin kendilerini korumasız hissetmesine yol açıyor. Uzmanlar, gençlerin bu tür maddeleri denemek için genellikle arkadaş gruplarının etkisi altında kaldıklarını belirtiyor ve sosyal çevrenin bu durumda ne kadar etkili olduğunu vurguluyor.
Yaz aylarında artan bu tasavvur edilen 'eğlence' maddeleri, yalnızca kısa süreli bir haz sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir. Özellikle sentetik cannabinoid gibi maddelerin etkileri, kullanıcılarında halüsinasyon, anksiyete ve panik atak gibi yakıcı problemlere neden olabilir. Ayrıca, alkolle birlikte tüketimi, kalp krizi ve beyindeki kan akışında ciddi problemlere yol açabilir.
Uzmanlar, bu tarz maddelerin uzun vadeli etkilerinin de düşündüğümüzden çok daha yıkıcı olabileceğini vurguluyor. Gençlerin beyin gelişimi sürecinde, bu maddeler bağımlılık yapıcı etkisi ve zihinsel sağlık üzerinde bıraktığı olumsuz izlerle dikkat çekiyor. Yıllar içinde, bu maddelere maruz kalan bireylerde yaşam boyu sürecek kaygı bozuklukları, depresyon ve diğer psikolojik sorunların yaygınlaştığı gözlemlenmiştir.
Ayrıca, bu maddelerin yasa dışı olarak satılması, kullanıcıların maruz kaldığı başka bir tehlikeyi daha ortaya çıkarıyor. Kullanıcılar, hangi maddeleri tükettiklerini ve bu maddelerin ne kadar tehlikeli olabileceğini bilmeden hareket ediyor. Bu durum, onların hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını tehlikeye atıyor. Sonuç olarak, yasadışı maddelerin internetten temin edilmesi, bireyleri ciddi sonuçlar doğurabilecek bir eyleme sürüklüyor.
Sonuç olarak, yaz aylarının gelişiyle birlikte internet üzerindeki ölümcül madde satışlarının artması, yalnızca bireylerin sağlıklarını tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal bir sorunu da ortaya çıkarıyor. Bu konuda hem aileler, hem eğitimciler hem de toplumsal kuruluşlar üzerine düşen görevleri yerine getirmeli ve gençlerin bu tehlikeli maddelerden uzak durmalarını sağlamak için etkin önlemler almalıdır. Gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam sunma konusunda hepimize önemli görevler düşüyor.